Cerkesler21May1864

Merhaba Sitemize Hoş Geldiniz...



   
  Cerkesler1864 -
  Çerkes Ekrem Bey
 

 

Çerkes Ekrem Bey



Ekrem Bey 1303 (M. 1S87Î tarihinde Kavak İlçesine bağlı karlı köyünde dünyaya gelmiştir.

Babasının adı Canbolat'tır. Canbolal oğlu Berzak Ekrem Bey diye tanınırdı.

 

Osmanlı İdaresinde Kavak köylerinde Rumlarla Türkler bir arada, kavgasız, sorunsuz

yaşarken Osmanlı Devlcti'nin 1. Dünya Savaşında yenik sayılması ve Samsun'un İngilizler

tarafından işgal edilmesi neticesinde, kışkırtmalar da olunca bir sürü Rum Çeteleri oluşlu. 

Bu çeteler Türk köylerini yakmaya, yıkmaya, halkın ırz, namus ve malına saldırmaya başladı, 

akla hayale gelmedik zulümler yaptılar. İşte Ekrem Bey bu saldırılar karşısında kahramanca

dur demek için kendi çetesini kurdu.

 

Ekrem Bey kurduğu çetesi ile Rumlara her yerde amansız darbeler indirmeye başladı. 

Ekrem Bey'in kahramanlıklarını duyan Samsun Mutasarrıfı Kemal Bey, onu Samsun'a 

çağırarak silahça ve adamca takviye ediyor. Ekrem Bey bu şekilde gücünü artırdıktan sonra 

hepsi de gözüpek ve vurucu yüzden fazla adama sahip oluyor. Nerede bir Rum çetesi 

kötülük yapsa kendisine hemen haber gönderiliyor, o da yıldırım hızı ile bu Rum çetelerini

darma dağın ediyordu. Kısa bir zaman içinde Rum çeteleri bayağı yılmaya başladılar. 

 

Ekrem Bey'in adını duymayan kalmadı. Rum çeteleri en çok ondan korkuyorlardı.

Atatürk Havza'ya giderken Kavak'a uğradğı zaman kendisini karşılayanların başında 

Ekrem Bey bulunmuştur. 

 

Ekrem Bey. Atatürk'ü Havza'ya kadar yolcu etmiştir. Bu sırada emrinde ikiyüz kadar atlı

bulunuyordu. Atatürk. Kavak'ta şimdi Halk Eğitim binası olarak inşa edilen yerde bulunan ve

daha önce hükümet konağı olan binada misafir edilmiş, orada bulunan ileri gelen memurlar ve 

Kavak eşrafı ile bir sohbet toplantısı yapmıştır. Bu toplantıda memleketin acıklı d urumu 

uzunboylu konuşulmuş ve Atatürk İlk defa olmak üzere orada düşüncelerini biraz açıklamış,

yarı şaka, yarı ciddi bir tavırla:

 

- Eğer ben, memleketimizi çiğneyen düşman kuvveterini memleketten sürüp atmak, 

memleketi hakiki istiklaline kavuşturmak için bir hareketin başına geçecek olursam bu iş de 

hanginiz beni desteklersiniz, diye sorduğunda, 

 

Ekrem Bey hemen yerinden fırlamış, Atatürk'ü askerce selamladıktan sonra:

 

-Şu saniyeden itibaren ikiyüz adamımla emrinizdeyim Paşam cevabını vermiştir.

 

Atatürk, Ekrem Bey'in bu cevabından çok mememin olmuş ve kendisine herkesin yanında teşekkür etmiştir.

 

Ekrem Bey en çok Samsun ile İç Anadolu yolunun güvenliğini sağlamakla uğraşıyor, 

Rum çetelerini bu bölgeye yaklaştırmıyordu. 

Denilebilirki Samsun ile Merzifon arasına olduğu gibi hakim bulunuyordu.

 

İngilizler, çoğunluğu Hintlilerden oluşan 100 kişilik bir birliği Merzifon'a göndermek için yola 

çıkartmışlar. Başlarında İngiliz Subayları bulunan bu birlik Çakallı'ya.geldiğinde, kendilerini 

dikkatle izleyen Ekrem Bey yanında pek az adamı olduğu halde, birden karşılarına çıkıyor ve 

dur emrini .veriyor. İngilizler şaşarmışlardır. Hemen silahbaşı emri vermeye kalkışıyorlar, ama 

pusuda bekleyen Ekrem Bey'in adamları hemen ateşe başlayınca duraklıyorlar. Hemen beyaz 

mendillerini sallayarak teslim olduklarını bildiriyorlar. Ekrem Bey hemen silahlan ve cepheleri 

toplatıyor. Bu birliğin başında bulunan İngiliz Yüzbaşısı ile Ekrem Bey arasında tercüman

aracılığı ile şöyle bir konuşma geçiyor:

 

-Sen kimsin? Ne cesaretle yolumuzu kesiyorsun?

 

- Ben memleketin evlatlarından birisiyim. 

Burası benim vatanım, fakat sen kimsin ve burada ne işin var?

 

- Ben İngiliz işgal kuvvetlerine mensup, bu birliğin komutanıyım. Devletiniz savaşta

yenilmiştir. Bizde topraklarınızı İşgal etmiş bulunuyoruz.

 

- Hayır, savaş bitmemiştir.

 

- Savaş çoktan sizin tarafın yenilmesiyle sona ermiş bulunmaktadır. 

Sizin galiba bir şeyden haberiniz yok.

 

- Savaş bitmiş olsa bizim burada ne işimiz var?

 

- Siz asker misiniz?

 

- Her Türk askerdir.

 

- Bu yol kesme hareketinizi ileride çok ağır ödeyeceksiniz.

 

- İşin o tarafı yalnız bizi ilgilendirir.

 

- Peki şimdi bize ne yapacaksınız.

 

- Sizi, Samsun'a kadar yolcu edeceğiz. Bir daha Samsun'dan çıkacak, 

buralara gelecek olursanız, o zaman size karşı hiç de merhametli davranacak değiliz. 

Belki de hepinizi öldürmek zorunda kalacağız.

 

Bu sözleri duyan İngiliz subayı; Peki nasıl istersen öyle hareket et, diyerek, 

geri Samsun'a hareket etti.

 

Ekrem Bey devamlı kalkın hizmetine koşuyordu. Samsun'dan Kavak istikametine ve diğer

yerlere giden kafilelere koruma görevinide yürütüyordu. Yine devlet hizmetinde olarak 

postayı Erbaa'ya götürüyordu. Rum çetelerinin saldırılarından korkan yolcular, hep böyle 

zamanları bekledi. Ekreraj Bey bir yerden bir yere giderken halkı da koruyordu. Onun için 

Erbaa yolcuları oldukça kalabalıktı, Kafile Erbaa'ya doğru hareket etti ve Güllü Çalı 

(Güllüceağıl) adlı Rum köyünün önüne gelindiğinde, bu köyden iki kişinin kafileye doğru

gelmekte olduğu görülür. Tepeden tırnağa silahlı olan bu adamlarj azılı Rum çetecilerden 

Hirşo ve onun sağ kolu sayılan Kozma'dır. Bir anlık şaşkınlık her iki tarafıd sarar, Ekrem Bey 

hemen kendisini toplar ve adamlarma saldırmalarını emrederek onlara doğru atılır, 

karşılıklı ateş başlar.

 

İlk olarak Hirşo vurulur ve atından yere düşer. Kozma ise kaçmaya başlar ancak. 30-40 adım

kadar koştuktan sonra oda vurularak yere yuvarlanır. Böylece bir çırpıda en azılı 

iki Rum eşkiyası temizlenmiştir.

 

Ateş sesleri üzerine Rum köyünden Ekrem Bey ve adamları üzerine kurşun yağmaya başlar.

Rum köyü çok kalabalık bir köydü, buna rağmen ortaya çıkmaya, üzerlerine gelmeye cesaret 

edemiyorlardı, uzaktan uzağa ateş ediyorlardı.

 

 

Ekrem Bey kafileye bir zarar gelmemesi için onlara yola devam emrini verdi. Kafile 

uzaklaştıktan sonra yoğun ateş devam etti. 

Bu hengamede Karlı köyünden Dipşov Şakir'in. ağabeyisine;

 

- "Beyimiz vuruldu" diye seslendiği duyuru. Ekrem Bey şehit olmuştur.

 

Ekrem Bey yerde yatryor, yaralı aslanlar gibi inliyordu. Uğursuz bir kurşun onun karnından 

girmiş, can evinden vurmuştu. Az sonra aziz ruhunu Allah'ına teslim etti.

 

Nüfus kaydına göre Ekrem Beyin doğum tarihi 1303 (M. 1887) ve şehit düştüğü tarih Haziran 

1335 (M. 1919) dur. Öldüğünde henüz 32 yaşında bir yiğitti. Geride iki eşi, biri erkek biri de

kız olmak üzere iki çocuğu kalmıştır.

 
 
  48987 ziyaretçi
 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol